Sayfalar

9 Ekim 2010 Cumartesi

Okan Bayülgen'in Mektubuna Zeki Kayahan Coşkun'dan Cevap

Programına yeni dahil edilen ''Bak Bize Nasıl Bakıyorsun'' bölümünün Zeki Kayahan Coşkun'un yıllardır var olan ''Matraxiyon'' isimli bölümünden çalıntı olduğu iddialarına programında okuduğu mektupla cevap veren Okan Bayülgen'e Zeki Kayahan Coşkun cevap verdi.

Sevgili Okan Bayülgen…
Kıymetli usta…
Özenle yazılmış mektubunu aldım…

"Bak Bize Nasıl Bakıyorsun" adı altında, izleyicilerinin ekran başındaki hallerinin fotoğraflarını isteyip yayınladığın ve üzerine yorum yaptığın bölümü 2002 yılından beri Matrax’ta benim yaptığımı kabul etmen, bu fikir çakışmasından ötürü özür dilemen çok yakışıklı bir hareketti…

Yine bizim yıllardır Matrax’ta yaptığımız "elektrikli süpürgeyle liposuction" gibi saçma sapan bir uygulamanın ve benzeri birkaç fikrin daha geçtiğimiz sezonlarda programında yer alması “tesadüftür, mizah bazen dar alanda mücadele demektir” dedirtmiştir bana…
Kasıt aramadım...


Her ne kadar bana çok dinlenen, üniversite öğrencilerinin bolca ödüllendirdiği, kitlesini harekete geçirebilen radyo programcısı deseler de (bu övgü ifadelerini kullanmak zorunda kaldığım için utandığımı bilmeni isterim) bir senedir televizyonda yeni yetme bir talk show programcısı olarak bulunsam da…
Senin çok şöhretli, çok bilinen, bol ışıklı, şahane dekorlu programının yanında esamim okunmaz…


Ve fakat bu durum...
Bu tesadüfi çakışmalar, meşhur televizyon programının, bu çırağın ürünlerinden daha fazla kitleye ulaşması, bir süre sonra kendi ürünümün araklayıcısı haline getirebiliyor beni…
Benim metin yazarlarım yok, bir fikrim var diyenim yok…
Yalnızım!..


Son 10 yılda, genç bir yeni yeteneğin çıkıp, kendisini ifade etmek isteyişinde, anında yaftalamalarla karşılaşacağı platformlar sunuyor internet teknolojisi…
Sözlükler, bloglar, forumlar vs…
Sizin zamanınızda böyle değildi belki ama, biz yeni yetmelerin işi çok daha zor…


Ben türküleri sevdiğimi söylediğimde, kimileri çıkıp Beyaz’ı taklit ediyor dediler…
Giden sevgilinin arkasından kitap yazdığımda, Yılmaz Erdoğan diyenler oldu…
Sahneye çıktığımda, tek kişilik gösterimde, boğazım kuruduğunda su içtiğimde; Cem Yılmaz da su içiyor diyenler oldu…
Trafikte, evde, işte yeterince asabi bir toplumken, bunun yayında saklanmasını sahtekarca bulup "salağa salak" demeyi sorun olarak görmediğim için, bağırdığımda sesim çatladığı için Okan’ı taklit ediyor diyenler de çıktı…
Yani kendin olabilmene imkan yok kimilerine göre…
Neyse ki, sayıları fazla değil bu yaftalayanların…


Radyoculuk hayatımın ilk günlerinde, yayına katılan bir terziyle konuşurken "gerçekten kendi söküğünüzü dikemez misiniz" sorusunu sorup, canlı yayında pantolonunu söktürüp kendi söküğünü diktirdiğimde, aslan gibi dikiyorsunuz işte dedim ve Ekşi Sözlük’ten fikir araklamakla suçlandım…


Sözlük yeni kurulduğunda ısrarla bizden bahset diyen yazarlara hayır demenin diyetiydi bu...
Yani herkesin bildiği atasözüyle ilgili şaka yapmakla suçlandım…


“Siz her zaman siz olarak en iyisiniz, siz başkalarının yerine geçmeye çalıştığınızda en iyi ihtimalle ikinci olursunuz” öğüdü benim için çok değerlidir…
İkinci Okan, ikinci Beyaz, ikinci Cem, ikinci Yılmaz olmak isteği salakça bir hevesten başka bir şey olamaz…
Ve bir insan birisinin fikrini araklayıp, o fikri her kullandığında, kimse bilmese, anlamasa bile bunun utancıyla kendisinin yüzleşmesi en büyük cezadır zaten…


Tolga'dan bahsetmişsin...
Tolga Çevik Komedi Dükkanı’ına başladığında, basında yer aldığı kadarıyla biliyorum ki, “Bu fikir Okan Bayülgen'den alınmıştır" ibaresinin düşülmesi için hukuksal bir mücadele başlattın…
Tolga'yla aranızdaki durumu bilemem... Dilerim tatlıya bağlanır...
Yayıncılık etiği açısından seninle aynı kaygıları paylaşan bir çırak olarak, benim de başka bir amacım yok zaten…
“Bu fikir Zeki Kayahan Coşkun’dan ya da Matrax’tan alınmıştır” ibaresi düşüldüğü sürece benim için keyiftir…
Graham Bell telefonu sadece kendisi için bulmadı ki…
En gamzeli, en İclal Aydın halimle söylüyorum; paylaşmak güzeldir…
Her seferinde bu fikir Zeki Kayahan Coşkun’dan alınmıştır demeni de beklemiyorum…
Fakat kendi fikrimin araklayıcısı durumuna düşmemek için bana yazıp okuduğun kıymetli mektuptan bir bölümü “Bak Bize Nasıl Bakıyorsun” uygulamasıyla içeriği aynı olan “Matraxiyon”u her değerlendirdiğimde radyoda ya da tv’de yayınlayacağım…
Saygıyla önünde eğilir, krallığının devamını dilerim sevgili abim…

Zeki Kayahan Coşkun-Çırak

1 yorum:

Adsız dedi ki...

helal olsun

Yorum Gönder